Hepimiz yaradılış gereği doğuştan kendimize has beceri ve yeteneklerle dünyaya geliriz. Kendimizi tanımak için ilk olarak ilgilerimizi keşfetmeliyiz. Bunun için de çeşitli aktivitelere ve kurslara katılarak ilgilerimizi belirlemeliyiz. Kısacası kendimizi fark ederek, içimizdeki ışığı ortaya çıkarmalıyız. Bunun içinde kendimize;
Ben nelerden hoşlanıyorum?
Neleri iyi yapıyorum?
Vaktin nasıl geçtiğini anlamadığım aktiviteler neler? gibi soruları sormalıyız.
Aslında bu soruları sormamızda ki temel sebep, hayatın koşuşturması içerisinde kendimize yabancılaşmamak, az da olsa kendimizi tanımak ve vakit ayırmaktır.
Kendisini unutmaya başlayan insan bir süre sonra amacını da kaybetmeye başlar. Sadece yeme içme, güvenlik ihtiyaçları için yaşar ve hayatında ki diğer anlamları kaybeder.
Peki, nedir bu diğer anlamlar? Sevdiklerinizle vakit geçirmek, spor yapmak, bir gruba ya da topluluğa ait olmak, başkalarınca benimsenmek ve kişisel potansiyelimizi ortaya çıkarmaktır. Hepsi aslında bizim varoluşumuzdaki ihtiyaçlardır. Sadece önceliklerimiz de ilk sırada yer almıyorlar. Kendimizi gerçekleştirmemiz için tüm bu saydığım anlamları hayatımıza katmalıyız.
Herkes gibi olmayı bırakın, farklı olmaya çalışın. Kendinizi gerçekleştirin.
İçinizdeki ışığı bulmak için kendinize sorduğunuz sorulara ve verdiğiniz cevaplara göre hayatınıza yön vermeye başlamalısınız. Yaşam ilkenizi belirlemeli ve kaliteli zaman için düşüncelerinizi şekillendirmelisiniz.
“Unutmayın, nasıl ki su, bulunduğu kabın şeklini alıyorsa, içinizdeki yaşam ilkesi de düşüncelerinizin yapısının şeklini alır.” Joseph Murphy.