Bugün kızımla tatil ihtiyaçlarımız için alışverişe çıktık. Alış veriş merkezinde dolaşıyoruz, önümüzden ilgimi çekecek tarzda giyinmiş bir kadın geçti.

“ Kızım baksana ne değişik giyinmiş kadın.”

“ Anne sana ne kadının nasıl giyindiğinden ?”

“ Tabi bana ne, sadece ilgimi çekti. Bu yüzden öyle söyledim.”

“ Ben buna çok karşıyım anne. Kimsenin başkasının kıyafetini eleştirmeye veya karışmaya hakkı yok.”

“ Haklısın ben de eleştirmedim ki.”

“ Bunu bazı arkadaşlarımda yapıyor, sinir oluyorum. Diğerlerinin kıyafetleri veya görünüşleri ile dalga geçiyorlar. Tabi o duymadan. O yanlarına gelince de hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar hatta çok şıksın falan gibi bir de yalan söylüyorlar.”

“ Bu hiç doğru bir davranış değil çok haklısın.”

“ E sende yaptın az önce .”

“ Benim yaptığım pek böyle değildi. Daha çok giyim tarzı ilgimi çekmişti ama haklısın kim nasıl isterse öyle giyinebilir. Bu onu ilgilendiren bir durum.”

“ Evet anne. Herkes özgür olmalı canı nasıl isterse öyle giyinmeli. Kimsenin de buna karışmaya hakkı yok.”

“ Çok doğru kızım ancak unutmamalıyız ki belirli gelenekleri olan bir toplumda yaşıyoruz ve elbette giyim tarzımızda bu geleneklere uygun olmalı.”

“ Tabi anne bunu bende biliyorum ama bizim toplumumuzun bir başka geleneği de insanların dış görünüşüyle çok fazla ilgilenmek. Ha bir de düşüncelerini yüzüne söylemeden arkasından konuşmak. Sinir oluyorum buna.”

“ Maalesef bu çok yaygın bir davranış şekli. Buna gelenek demek doğru olmaz ama yaygın bir alışkanlık diyebiliriz belki.”

“ Bu nasıl alışkanlık anne, dürüst olmak alışkanlığı yok mu biz de?”

“ Dürüstlük alışkanlıklarla veya geleneklerle değil daha çok kişisel değerlerle ilgili bir kavram yavrum.”

“ E insanlar dürüst olmayı nasıl öğrenir?”

“ Dürüst olmak içsel bir seçimdir kızım ve ailesel ilişkilerle şekillenir daha çok.”

“ Nasıl yani ?”

“ Yani aile içinde anne-baba-çocuk birbirlerine karşı pembe yalanlar ya da başka gerekçelerle değiştirilmiş gerçekler değil de her zaman gerçek ve doğru olanı paylaşırlarsa bu dürüstlük değerini kazandırır bireylere. Ancak gerçekler her zaman mutlu edici veya rahatlatıcı olmuyor bunu da unutmamalı.”

“ Olsun anne, her zaman mutlu olmak diye bir şey yok bu hayatta bunu biliyorum ama en azından dürüst olmak güvenilir ilişkiler kurmayı sağlıyor. Ben mesela birinin arkasından başka, kendisine başka konuşan biriyle arkadaş olmak istemiyorum. Tamam bende her zaman dürüst olucam diye sen şık değilsin veya çirkinsin demiyorum. Onu üzecek şeyleri her zaman yüzüne söylemiyorum ama arkasından da söylemiyorum.”

“ Harika bence bu konuda gayet iyi bir yol bulmuşsun kendine. “

“ İyi de anne az önce sende yaptın, tanımadığın birinin kıyafetine laf söyledin.”

“ Hayır bebeğim bir şey demedim sadece ilgimi çekti.”

“ Bence bu da yanlış. İnsanlar ne giymiş, ne takmış artık bunlara önem vermemeliyiz anne.”

“ Bu açıdan bakınca ben de yanlış bir tepki vermişim çok haklısın. Beni uyardığın için teşekkür ederim. Peki anladım kıyafet vs. ilgilenmeyelim de ne ile ilgilenelim sence ?”

“ Dünyada neler oluyor anne farkında mısın ? O kadar hızlı büyüyor ve değişiyor ki her şey, biz hala kılık kıyafet derdindeyiz. Hiç mantıklı mı bu sence ?”

“ Elbette değil.”

“ E o zaman bırakalım bu boş dedikoduları ve kılık kıyafete göre insan seçmeyi. Benim öyle arkadaşlarım var ki görsen şaşarsın giysilerine ama harika bir kişiliği var ve ne kadar zeki inanamazsın. Sonra giysilerinden bambaşka şeyler düşüneceğin kızlar tanıyorum biliyor musun bir tanesi öyle bir proje üretti geçenlerde hayran kaldık kıza. “

“ O bunları duymak ne güzel. Aferin kızıma ve değişik değişik arkadaşlarına. Kendimi çok iyi hissettirdi bunları duymak.”

“ Evet anne bende onu diyorum ya akıl ve bilgiyle insanlık için çalışmak için ne giysi ne başka şey engel değil. Ne giyerse giysin neye inanırsa inansın dünyaya çok önemli şeyler katan ve tüm insanlık için çalışan insanlar olmalıyız biz. Bu geleneklerimize aykırı değil herhalde ?”

“ Kızım seninle gurur duyuyorum. Eğer böyle bir gelenek varsa da dinleme sen onu. Bu kadar aydınlık, bilinçli ve yaşamı kendi dünyası ile sınırlı algılamayıp tüm insanlık için bir şeyler yapma bilincine ulaşmış gençlerin varlığını ve onlardan biri olduğunu bana gösterdiğin için ne kadar teşekkür etsem ve gurur duysam az. Senin bu yaşta ulaştığın bilince biz henüz ulaşamamışız anlaşılan ama umudumu canlandırdın ve beni kendime getirdin. Sağol yavrum sağol.”

Sema Deniz