Kayseriilimize has bir deyimdir.

Kayserililer  zeka, kurnazlık ve işbirlikleri ile tanınırlar.  Arapların Kaysariye, Kayser’in, yani imparatorun, hükümdarın memleketi dedikleri bu ilimizden, pek çok iş adamı tüccar, sanatkar, ünlü ve büyük kişiler yetişmiştir. Osmanlılar Devrinde  Kayseri de, esnaf ve tüccar bile Enderun dili kullanırmış. Kayserililer, ilim ve bilgiye önem veren, bunu zekaları ile pekiştiren kişilerdir.  Kayserililerin zeka ve kurnazlıklarını konu alan pek çok öykü ve fıkra vardır. Akıllılıkları ile ün yapan Kayserililer, memleketleri ile övünürler. Hatta, alçakgönüllü olanlar, Kayserili olduklarını söylemez bunu bir övünme olarak kabul ederlermiş.

 Bir Yüzbaşı, bölüğündeki erleri sıraya dizmiş, okur yazar aklı başında olanlardan, terhis olan çavuşun yerine görevlendirilecek birini seçmeyi düşünüyormuş. Öne atılıp, göreve talip olan bir ere sormuş:

– Sen okur yazar mısın?

– Hayır, demiş er. Okur yazar değilim ama Kayseriliyim….