İnsanlar kaya kovuklarında, inlerde otururken şimdi hamam olan mağara bir koca ninenin evi, boyalık denilen inde samanlığı idi. Ninenin sarı saçlı, çakır gözlü, bal tenli bir kızı vardı. Kızın vücudu kadar içi de güzel ve temizdi. Nine, kızını çok severdi. Kızında çok sevdiği bir sarı ineği vardı. Elinde büyüttüğü bu sarı ineğe bütün sevgisini bağlayan kız, ineğin sabah akşam yemini, suyunu kendi eliyle verirdi. Bir gece yine ineğe saman vermek için ine girdiğinde, kulağına uğultular gelir. Çok derinden gelen bu sesleri hiçbir sese benzetemez, kulak verir. Bu sesin kendisine seslendiğini anlar. Gelen ses;

– Güzel kız, melek kız! Geliyom, geliyom… Harlayarak mı gelem, gürleyerek mi?

O ana kadar korku nedir bilmeyen ceylan yapılı dağların kızı, ilk defa bu gizli ses karşısında irkilmiş. Hemen ninesine koşmuş. Heyecanını onun sıcak koynunuda yatıştırdıktan sonra olanları anlatmış. Nine kız bir hayli düşünmüşler. Ne idi bu?!… Dağ anası mı, orman ejderhası mı cin mi, haydut mu, yoksa kıza gönül vermiş sevdalı mı?…. Ya harlaması, gürlemesi ne oluyordu. Bunu bir türlü çözemediler. Kimselere diyemediler. Her iyi ve kötü gün gibi o gününde sabahı oldu. Gündüz gözüyle köşeyi bucağı aradılar, taradılar, in cin yoktu. Ertesi gece nedense vakti gelince kız yine duramadı yine samanlığa koştu. Bu sefer ses daha açık gelir. Nine geldiğinde ses kesilir. Kız yalnız kalınca gelir ama o gecede bir şey diyemezler. Üçüncü gün karar verirler bu gaipten gelen sesin sahibi kim ise ne ise çıksın diye sese cevap vermeye karar verirler. O gece de kız karanlıkların derinliğine gene ay parçası gibi süzüldü, kulak verdi uğultular canlandı ve kayalar dile geldi;

– Güzel kız sarı kız geliyom, geliyom, izin ver?

Kızın ağzından bir çığlık gibi çıkıverir sözler:

– İn misin cin misin ne isen gel göreyim?

Kayalardan bir uğultu kopar ve

– Harleyem mi, gürleyem mi?

Bunun üzerine kız korkuyla

– Harla ey mübarek harlayarak gel der.

Bu sesi her oyuktan fışkıran suların harıltısı takip eder. İne dolan sıcak su kızı içine alır. Kütahya’nın Ilıca’sında şimdi büyük hamam olarak bilinen Boyalık hamamı olur.

Hamama gelen iyi yürekli, ince duygulu, temiz kalpli kişilere Sarı kızın göründüğü inancı yaygındır. Bunun içinde bir efsane söylenir.

Günlerden bir gün hamama giden iyi yürekli bir kadın sıcaktan fenalaşıp baygınlık geçirir, hamamın havuzuna düşer. Suyun dibinde bir delik görür, buradan geçince küçük bir bölmede karşısına sarı saçlı güzel bir kız çıkar Kuran okuyan kız onu kurtarır. Öbür bölmeye geçirir, kurtarır.

Şimdilerde hamamda, suların harlayarak geldiği  mağaralı bölümü ziyarete kapatılmıştır.