Hakikati yakin gözüyle tanıyan din ulularından hikâye ederler ki, bir veli kaplanın üzerine binmiş. Bir yılanı eline alıp kamçı edinmiş, kaplanı hızla koşturmaya başlamış. Birisi ona demiş:

– Hey Allah yolunun adamı, bu gittiğin yolda gitmek için bana rehberlik et! Sen ne yaptın ki, yırtıcı hayvan sana uydu? Adın, saadet yüzüğünün taşına yazıldı.

Veli cevap vermiş:

– Kaplan, yılan, fil, herkes bana esir olmuş ise, buna hayret etme. Sen de Allah’ın emrini yerine getir, görürsün ki, her şey senin emrine uyar. Bir padişah, Cenâb-ı Hakk’ın emrini tutarsa, Cenâb-ı Hak onun muhafızı ve yardımcısı olur. Cenâb-ı Hakk’ın, seni sevdiği halde düşman elinde bırakması mümkün mü? Yol işte budur. Bu yoldan sapma, yürümeye devam et! İstediğini bul. Sadî’nin sözünden hoşlanan kimseye, onun nasihati faydalı olur.