Henüz bebekti. Aile içi sorunları vardı. Dağılan yuvada, meydanda kalan minik kız, şimdi daha da çaresizdi. Dedesi ve halası onu yetiştirme yurduna bıraktı.
Günler birbirini kovalarken, akraba olan bu insanlar, zamanın ve dünya sıkıntılarının devreye girmesiyle kendilerini en uzak yerlerde buldular. Kader ağlarını yavaşca örüyordu.
Minik kız büyümeye başlamış, yetiştirme yurduna yavaştan alışmaya başlamıştı bile. Evinde olmayan birlik beraberlik orada fazlasıyla vardı. Çeşitli oyuncakların yanı sıra birçok arkadaşını kardeşi gibi benimsemişti. O yaşlarda anlam adına bir şeyler olamazdı ya, çocuğun düşüncelerinde. Bu yüzden önceki hayatını pek sorgulamıyordu bile. Günler ömründen gelip geçiyordu.
İlk, orta, lise derken mezun oluverdi okuldan. Artık yaş kemâle ermiş, kendi idaresini eline almıştı. Devletin sıcak kollarından ayrılması gerekiyordu. Ancak diğer arkadaşları gibi ona da bazı haklar tanınacaktı. Yurtta büyümenin avantajlarından o da faydalanacaktı.
Gün geldi çattı. Belli sınav ve mülâkatlardan sonra devlet memuru olmaya hak kazandı. Artık güzel bir işi vardı. Yıllarca yetiştirme yurdunda, devletin elinde büyüdü. Devlet terbiyesi aldı. Yine devletin bir kolunda görevlendirildi. Bu onu çok mutlu etmişti.
Şimdi geçmişi ve bugünü sorgulama sırası gelmişti. Yavaştan başlamıştı bile buna. Nedenlerle, nasıllarla, niyelerle bir süre boğuştu. Uzak kaldığı aile ve akrabalarıyla ara ara görüştü. Artık o güçlü bir kızdı. Oturduğu yeri dolduran biriydi.
Başlangıçların tümünde, hafifte olsa belirli zorluklar vardır. O bunu çok iyi biliyordu. İşyerindeki bazı insanlarınkıskançlık alanına giriyordu. Onda problem yoktu tabi. Kıskananlar problem çıkarıyordu. Başarısı, dikkati ve kibarlığı gözden kaçmıyordu. Üstdüzey devlet memurları onunla birlikte çalışmak istiyordu.
Birgün muhteşem bir teklif aldı. Daha doğrusu emirle karışık bir teklifti bu. Birçok memurun isteyip de çalışamadığı bir yere geçiş yapacaktı. İlgili yöneticiyle görüştü. Orada işe başladı. Kısa zaman içinde uyum sağlayarak kendini orada da kabul ettirdi.
Artık daha da mutluydu. Hayat ondan aldıklarını fazlasıyla geri vermeye başlamıştı. Burada güzel yıllar geçirdi. İstediği herşey onun gönlünce oldu.
Uzun yıllar yapmış olduğu devlet hizmetinin ardından mutlu bir şekilde emekli oldu. Ancak görevini noktalamamıştı. O hep örnek bir şahsiyet, fedakâr bir insan olduğu için yıllardır sürdürdüğü yurt ziyaretlerini devam ettirdi. Orada yetişen nice çocuğa ayna oldu.