Hikaye bir öğretmenin, öğrencisine, canlıların öldürülmesinin ne kadar günah olduğunu anlatmasıyla baslar. Öğrenci de öğretmeninden bu öldürme günahı karşılığında, tanrı tarafından verilen cezalara bir örnek gösterilmesini ister.Öğretmeni, Dantipala’nin hikayesini şöyle anlatır:Kral Dantipala adamları ile ava çıkarak bir çok geyikler avlar. Başka bir
ormanda daha beş yüz geyiğe rastlar. Aralarında öbürlerinden çok güzel, altın renkli bir geyik vardır ki, geyiklerin yol gösterici kralıdır. Bu ise geyik suretinde olan Buddha’nin kendisidir. Avcılar beş yüz geyiği kovalamaya koyulurlar. Onları altı defa kuşatırlar. Olum korkusu içinde çırpınan geyikler bu güzel geyiğin yanına gelerek canlarını kurtarmasını rica ederler. Fedakar, iyiliği temsil eden fazilet sahibi, geyiklerin kralı (Buddha), onlara yardımda bulunmak, gerekirse kendini feda etmek ister. Kral Dantipala’nin yanına giderek ondan beş yüz maralın hayatini bağışlamasın rica eder. Nasihat ederek, iyilik etmeğe teşvik eder. Canlıları öldürmenin ne kadar günah olduğunu anlatmaya çalışır. Fakat Dantipala bunların hiçbirini dinlemeyerek gözleri kanla dolu olup hiddetlenerek keskin kılıcını çeker. Kutsal geyiğin boynunu kesip, başını yere fırlattığı sırada, sağ eli bileğinden koparak kılıcıyla beraber yere düşer.Dantipala feryat etmeye başlayarak yaptığı kötülüğe pişman olur. Ama is isten geçmiştir. Yer yarılır, Avcı cehenneminden alevler çıkararak Dantipala’nın butun vücudunu sarar, onu cehenneme götürür. Avcıdan çıkan korkunç alevler Dantipala’yi sardıktan sonra yükselir, göğe dayanır. Korkunç bir yankı duyulur. Yağız yer deprenir. Dört tarafı ateş almıştır. Büyük dağlar yıkılarak birbirinin üzerine gelir. Dantipala da bu alevler içinde kalır, ümidi kesilir, dayanamayarak kendisinden geçer. Vücudu yanıp kavrulur. Avcı cehenneminin şeytani ağzını açıp Dantipala’yı yutar.