Çocuk Olduğum Yılların Bayramları
Ramazan Bayramı’nın adı “Şeker Bayramı”, Kurban Bayramı’nın adı “Kavurma Bayramı” olmamıştı daha… Kurbanın et yemek için değil “Allah Rızası” için kesildiği yıllardı… Her ne kadar devlet, on günlük bayram tatilleri vermesede bayramın manevi havası haftalar öncesinden...
Lokmanın Sadakati
Zengin bir adamın Lokman adında bir hizmetçisi vardı. Hizmetçi dediysem de akılda vezirler padişahlar kadar üstün idi. Hikmet bilgisini adını aldığı Lokman (a.s) dan almıştı. Lokman gece gündüz işlerini en güzel ve en çabuk bir şekilde gören gayretli birisiydi. Bu...
Yaşamınız Fazla Uzun Sürmeyecek
Bir grup insan hacca gidiyordu. Mekke’ye yakın bir yerde konakladılar. O grubun yanına bir ceylân geldi. İçlerinden biri ceylânı ayağından yakaladı. Arkadaşları her ne kadar; -Salıver gitsin, dedilerse de, onlara güldü ve bırakmadı. Ceylân korkusundan küçük ve büyük...
Hangi Peygamberin Kızısın?
Cemâleddîn-i Aksarâyî hazretleri anlatır: Tâbiînden Hasan-ı Basrî hazretleri bir gün dergâhta otururken ihtiyar bir kadın gelir ve; -Efendi hazretleri, benim bir kızım vardı öldü. Hasretine dayanamıyorum. Bana bir duâ öğret de rüyâmda görüp hasretimi gidereyim, der....
Toz
Toz efendim, toz oldum ben. Sorarsanız rüzgarlara, savurmuştur onlar beni. Toz diyorum, kayıplardayım. Bir bedenin içindeyim, ruhum ona teslim edilmiş. Toz olduğumdan beri beni unutmamış bir ruh. Savrulmuşuz dört bir yana. Yine de yeniden kavuşma hasretiyle çarpmış...
Otuz Yıllık Ekmek
Şeyh Ebu Said Ebu’l Hayr (k.s.) Hazretleri, daha henüz küçükken babası onu almış Cuma namazına götürmekte idi. Yolda zamanın manevi reisi Şeyh Ebu’l Kasım Hazretlerine rastladılar. Şeyhi, çocuğun babasına: – Bu çocuk kimindir? diye sordu. O da: – Bizdendir ya Şeyh!,...
Kardeşim Ölüyor
Herkesin bu benim kardeşim dediği biri olmuştur. Benim de oldu. Kardeşim sayılırdı zaten. Kuzenimdi. Doğduğumuzdan beri bir kez olsun ayrılmamıştık. Aramızda yaş farkı yoktu ama o bana abla derdi. Hoşuma da giderdi abla demesi. Tam kardeştik yani. Neyse birgün beraber...
Mutlu Olmak İçin Ne Yapmalı?
Mutlu olmak sanıldığı kadar zor bir şey olmasa da, günümüzde artık çoğu insan tarafından oldukça zor olarak görülüyor. Çünkü yüksek gelir ve mevki sahibi olmadan mutlu olamayacaklarını düşünen kişi sayısı o kadar artmış durumdaki… Oysaki mutluluk güneşli bir güne...
Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi
O akşam işimden erken çıkabilmiştim. Şöyle Beyoğlu’na kadar bir uzanayım, dedim. Köprüden, saatlerdir pis havayla dolmuş ciğerlerimin teneffüs hakkını vererek, Haliç’i ve Boğaziçi’ni selamlayaraktan geçtim. Bir zamanlar oturduğum semtlerin vapurları yine hep o hareket...
Cinler Meclisi
Dün teyzem bizim evde misafir kalmıştı. Akşam yemeğini yedikten sonra babam, annem ve teyzem; üçü oturmuş çay içiyorlar ve geçmiş olayları konuşuyorlardı. Söz, dönüp dolaşıp o malum cinler, periler konusuna gelip dayandı. Babam da kendi gördüğü “cinler meclisi”ni...
Boz Eşek
Irmaktan su taşıyan çocuklar dağ yolunda bir ihtiyar adamın yattığını haber verdiler. Bir boz eşek de, başıboş, oralarda dolaşıyordu. Hüsmen Hoca: — Varıp bakalım, dedi. Akşam yakındı, iki derenin birleştiği bu batak, çukur, sıtmalı araziye çeltiklerden kalkan kokulu,...
Sinağrit Baba
Cehennem nişanında beş sandaldık. Güzel bir ocak akşamı. Hava lodos. Denize kırmızı rengin türlüsü yayılmış. Çok kaynamış ıhlamur rengindeki yayvan, geniş, ölü dalgalar. Sandallar ağır ağır sallanıyor, oltalar bekliyor, insanlar susuyor… Otuz sekiz kulaç suyun...
Kara Sevda
Peşi sıra dizilmiş tabloların ardında pazarcıların müşteri kapma telaşıyla “Domates iki lira” , “Gel abi, gel abla”, “Daha ucuzu yok” diyen nidaları eşliğinde sepetini doldurma gayretinde olanların dışında merdümgiriz biri “Zeyneeeepppp” diye haykırdı pazar yerinde....
Altın Bulan Saf Köylü
Adamın birisi bir gün tarlada çift sürerken sabanının ucu bir cabaya takılır. Saban, cabaya takılınca caba hemen kırılır ve içinden kıpkırmızı bir şeyler çıkar. Herif sınırın kenarına varır ve keserle cabanın içindeki altınları boşaltır. Adam altınları önce nal sanır...
Define
Aç tavuk düşünde kendisini darı ambarında görürmüş sözündeki gibi, bizim yoksula da düşünde bir müjdeci göründü: “Ey hayatı yoksulluklar içinde geçmiş olan! Kalk, komşun olan kâğıtçıda, şu şekilde, şu renkte bir kâğıt var, onu bul ve kimsenin olmadığı yere giderek...
Çocuk Olduğum Yıllar
Bundan yıllar, yıllar önceydi. Ne duble yollar vardı daha, ne de bu yollarda gidecek araçlar… Telefon yaygınlaşmamış, televizyon tek kanallı, gazeteye nadiren rastlanılan yıllar… Hiç Türk dizisi çekilmemiş Brezilya’nın pembe dizilerinin bile haftada bir izlenebildiği...
Prens İle Güzel Köylü Kız
Köylerden birinde güzel mi güzel bir kız yaşarmış. Saçları kumral, gözleri ela teniyse bembeyazmış, aynı pamuk gibi. Ailesi çok fakirmiş, köyde sabahtan akşama kadar çalışmaktan başka çaresi olmayan ve bu sebeple de ne hayal kurmaya ne de kurduğu hayalleri...
Candan Dost
Bir sabah yaşlı Su Faresi başını deliğinden çıkardı. Pırıl pırıl boncuk gibi gözleri, dimdik kurşuni bıyıkları vardı, kuyruğu da upuzun kara bir lastik parçası gibiydi. Küçücük ördekler havuzda yüzüyor, tıpkı sarı kanaryalara benziyorlardı. Kıpkırmızı bacaklı, duru...
Mescidin Sırrı
Rey şehrinin yakınında bir mescid vardı. Orada geceleyen herkes, sabah korkudan ölmüş olarak bulunurdu. Durumu kendi açılarından anlatmak isteyenler, türlü yorumlarda bulunuyordu. Kimileri, “Kuvvetli periler var orada, geceleyenleri kör kılıçla kesiyorlar!” diyor;...
Dişçi
Ceylân avı dönüşü, üç devletin hudut kavşağında, bir çiftlik binasındaydık. Ocaklı odada sofra kurulmuş, içiyorduk. Ev sahibi eski çetecilerdendi. Misafirler arasında, bizden başka jandarma mlâzimi (subay, teğmen), gümrük müdürü, ziraat memuru, bir de «Dişçi» diye...